Reklam

Ev Yapımı Portakallı Pasta

Deniz'in 3. doğum günü kutlamalarının en çok konuşulan yanı bu pasta oldu. Çeşitli denemelerden sonra tutturduğumuz pastanın yapımı çok kolay, lezzetli ve en güzeli de yağsız olması.

3 Yaşın Vazgeçilmez 6 Kitabı

İşte size Deniz'in elinden düşürmediği kitaplarının listesi...

Yuva Günlüğü

10. günün sonunda -ağlamadan- yuvaya giden Deniz'in gün gün alışma süreci...

Küçük Bünyelere Küçük İşler

Küçük çocuklar, örnek aldıkları "büyükler"in dünyasına katılmaya can atıyorlar. Onlara yaşlarına ve boyutlarına uygun 1-2 küçük iş verdiğinizde dünyaları büyüyor, kendilerini "biz"den görüyorlar. İşte, size 3 yaşa uygun iş listesi:

1 Haziran 2006 Perşembe

Kediler Yeniden Miyavlıyor: Miyavlar.com

Kedigen.com'dan sonra kediler www.miyavlar.com'da yeniden miyavlıyor.


ALS Dergisi - Haziran 2006

9 Mart 2006 Perşembe

Biricik Arkadaşımız: Miyavlar

Hürriyet Çocuk Dergisi - 2006

26 Aralık 2005 Pazartesi

Kediler Aşık Olabilir mi?

Aşkı sırf tek ırkla sınırlamamak lazım. Kedi, bazı insana farklı bağlanıyor. Onun için evdeki herkesin farklı bir rolü oluyor.
  
Kekik için annem, “anne” ve “sevgili”. Kimseye göstermediği ilgiyi ona gösteriyor, ‘hadi sevgilim yatağa’ dediği zaman babamdan önce, bol tüylü yukarı kalkmış kuyruğu yaylanarak koştura koştura yatağa gidip annemi bekliyor. Ola ki annem yolda mutfağa, banyoya uğrayıp randevusuna gecikirse hımmmppf yapıp kurulduğu yastıktan kalkıyor, onun yanına gidip bekliyor. Eninde sonunda yanına geleceğini bilse bile...



Ben, mamacı, kumcu, zaman zaman oyun oynatan ama genelde iğneye götüren kötü cadıyım. O taşıma kabına ne zaman yaklaşsam Kekik, soluğu salon köşe kanepesinin en dibinde alıyor. İki büklüm kanepe altından onu çıkardıktan sonra üstüme işereyek beni ödüllendiriyor. Zaten yılda topu topu 3-5 kere olan bu ziyaretlerin onun iyiliği için olduğunu tüm yol boyunca anlatmaya çalışsam da nafile... Ancak mama kabını doldurunca benle barışıyor ve yüzüme bakıyor.

Kekik için kardeşim bir fışfış kayıkçı, bir oyun/mıncık adamı. Elmyra tarzı öpülüp mıncıklandıktan sonra kendini kardeşimin kucağından öyle bir fırlatışı var ki...

Babamsa akşamın geldiğini ve dolayısıyla –sanki bütün gün yayılmıyormuş gibi- ‘yorgun’ günün ardından koltuğa yayılıp gevşeme zamanının geldiğini gösteren kişi. Gerçi annem koltuktaysa, yine hiçbirimizin yüzüne bakmıyor.

Herkesin rolü bu kadar farklı ve kesinken içimizden birine özel olarak yaklaşması da doğal. Şahsen burada biraz alınganlıkla biraz da göğsümü kabartarak, aşkım Kekik’in benim yerime annemi seçmiş olduğunu söyleyebilirim.

Aynı pozisyona daha sonra Minnoş’un beni seçmiş olması da biraz olsun yüreğimi dindiriyor.  

Bir insan kediye aşık olabilir mi? Bir kedi insana aşık olabilir mi?

Adı aşk değildir belki ama o yoğunluğu tanımlayacak başka bir sözcük bulamıyorum. Gözümün önündeki resmi çizmeye başlamadan önce, Kekik’in dimdik gözlerinin içine baktığım sık zamanlarda, eğer o bakış birkaç dakikayı bulmuşsa, gözlerinin içindeki anlamın değiştiğine şahit oluyorum. Sıradan, o anlık bir bakış olarak başlıyor ve saniyeler içinde “bakmak”tan “görmek”e kayıyor. Göz bebekleri büyüyor, uzaktaki karanlık bir noktaya yoğunlaşır gibi daha da kararıyor, kulaklarını hafiften arkaya çektiği için alnı geriliyor. Ve bakmaya devam ediyor. Ben pes edip sulanmış gözlerimi kapayana ya da başka tarafa çevirene kadar sürüyor bu.

Bu, başıma ilk kez geldiğimde doğrusu biraz şaşırdım ve ürktüm. Kedi konusunda abarttığımı düşündüğüm olmuştur kimi zamanlar. Yatağın üzerinde ikindi uykusuna yatmak üzere yalanıyordu Kekik. O zamanlar Minnoş girmemişti hayatımıza. Rakipsizdim. Demek ki 2001’den önce...  Minik öpücüklerle kafasını severken gözgöze geldik. Sıradan bir durum; her kedi ve insan gözgöze gelirler. Ama o an birşey kilitlendi. Gözlerimden yaş akana kadar kırpmadan, inatla onun gözlerinin içine baktım, gözlerimi ayıramadan. Bir andan sonra artık onu başka bir canlı gibi görmeye başladım. Yüzü sanki bir insana benziyordu. Burnunun ucundaki leke bir bene, göğsünden yüzüne çıkan beyaz, yumuşacık tüyleri ışıldayan bir yüze dönüşüyordu. Bakışlarından sevgi akan, aydınlık, ışık saçan yemyeşil gözlü bir insan duruyordu karşımda.

Her denememde aynı yüzü buluyordum.

Acaba o da benim gözlerimin içine bakarken bir tekir kızı görüyor muydu?

 * * *


Bu yazıyı tam olarak ne zaman yazdığımı hatırlamıyorum. Bir ara tamamlarım diye yarım yamalak kaydetmişim. Geçen gün tesadüfen buldum ve yazıya fazla ekleme yapmadan olduğu gibi yayınlamak istedim.

Kekik, 12 Mart 2005 tarihinde 8 yaşındayken öldü. Yarın tam 5 ay olacak. Bunca aydır bilgisayarımın bir köşesinde yatan bu yazının uyanmak için bugünü seçmiş olması, aklıma sadece tek bir şey getiriyor: Kekik de beni özlemiş... 

30 Temmuz 2005 Cumartesi

Maltepe'de Kısırlaştırma ve Bakım Ücretsiz

Kedigen.com, sokak hayvanlarını ücretsiz kısırlaştırma yapan Maltepe Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Namık Bildirici ile söyleşi yaptı.

Sabah Gazetesi - 30/07/2005

23 Nisan 2005 Cumartesi

Kedigen.com ve Havhav.com Hayvanseverleri Buluşturan İki Kardeş Site

Hürriyet Gazetesi - 23/04/2005

kedigen.com ve havhav.com, hayvanseverler için birer referans site; aynı zamanda aktif birer platform. 

15 binin üzerinde üyesi olan bu iki kardeş site sayesinde birçok kişi kedi-köpek sahibi oluyor, sayısız sahipsiz kedi ve köpek de sahiplendiriliyor. Sokak hayvanlarının tedavisi ve barınaklara yardım için düzenledikleri etkinliklerle de adını duyuran siteleri, editörleri Elif Soyer ve Esrin Keşci anlattı.

Kedigen.com ve havhav.com iki kardeş site. Nasıl kuruldular?

Elif Soyer:
 Kedigen.com, 2000 yılında kendi kedilerim için yapmaya başladığım bir site olarak doğdu. Kedilerimin hikayelerini, bakımla ilgili birkaç bilgiyi yazarken, veteriner hekimimden yardım istedim. Kısa zamanda çevremdeki kediseverler bana resim ve hikayelerini göndermeye başladılar ve kedigen büyüdü. Kısırlaştırma, barınaklar, dernekler, sokak hayvanlarının sorunlarından haberdar olmaya başladıkça sitenin amacı da şekillenmeye başladı ve bir proje olarak ele aldık.

Esrin Keşci: Kedigen bir sürprizdi ama havhav.com planlı projeli başladı hayata. Kedigen’in köpek sahibi üyeleri sürekli yazarak ‘Lütfen köpekleri unutmayın’ dediler. Kedigen güzel ve başarılı ki, bunu bizden istiyorlar dedik. Havhav’ı talep etmeleri bize ödül gibi geldi. Uzun bir hazırlık aşamasından sonra yayına geçtik.

Hangi konuları ele alıyorsunuz?

E.K:
 Kedi ve köpeklerle ilgili her konuyu ele alıyoruz. Komik veya hüzünlü hikayeler, hayvan sahiplerinin başından geçen olaylar, yardıma muhtaç hayvanlarla ilgili sahiplendirmeler, duyurular, yeni çıkan kitaplar, sağlık ve beslenme konuları, barınaklarda yaşananlar...

Sitelere üye olmanın ne gibi avantajları var?

E:S:
 Kedigen’deki aktif üye sayımız 17 bin, havhav.com’da ise 15 binin üzerinde. Kedigen’de dört yıldır, 30 kadar klinikle birlikte ‘Ücretsiz Sokak Kedileri Kısırlaştırma Kampanyası’ düzenliyoruz. Üyelerimiz bu kampanya sayesinde mahallelerindeki sahipsiz kedileri kedigen.com’a başvurarak ücretsiz olarak kısırlaştırabiliyor. Forumlara katılım ve site içinde yorum yapmak için de üye olmanız gerekiyor. Ayrıca üyelerimiz için dönem dönem promosyonlarımız ve ödüllü yarışmalarımız oluyor.

Barınaklara köprü projeniz nedir?

E.K:
 Kedigen.com ve havhav.com sadece evde yaşama şansına sahip hayvanlar için değil, sokak hayvanları için de çalışmalar yapıyor. Sahipsiz hayvanlara yardım etmek isteyenler çoğunlukla nereye başvuracaklarını, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu nedenle sitelerimizde yürüttüğümüz ‘Barınaklara Köprü’ projemiz ile dernek ve barınakların ihtiyaçlarını, çalışmalarını duyurmaya çalışıyoruz. Şu anda Türkiye çapında 11 barınak bu projeye dahil. Diğer barınakların da aramıza katılmasını bekliyoruz.


İki sitenin ortak birçok etkinliği de oluyor. Bu etkinlikler ne amaçlı yapılıyor?

E.S:
 Etkinliklerimiz, buluşmalarımız daha çok yardım amaçlı. Üyelerimizle kaynaşma, tanışma buluşmaları dışında, barınak ve adalardaki (Büyükada, Heybeli, Kınalı, Burgaz) kedi ve köpekler için yaptığımız ziyaretlerde bir araya geliyoruz. İki yıldır, özellikle kış aylarında iki haftada bir adalardaki sahipsiz hayvanları beslemeye gidiyoruz. Herkes elinden geldiği kadar mama alıyor ve dört adaya dağılarak kedi ve köpekleri doyuruyoruz. Hasta olanları tedavi ettirip sahiplendirmeye çalışıyoruz. Üyelerimizin katılımıyla yaptığımız tüm aktiviteleri sitelerde duyuruyoruz. Bu aktivitelere katılmak için üye olmak gerekmiyor. İçinde hayvan sevgisi barındıran herkes bize katılabilir. Ayça BARUT

BU PAZAR PİKNİK VAR24 Nisan Pazar günü (yarın) Heybeliada’da bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Herkesin köpeği, eşi, dostuyla katılabileceği bir piknik bu. Sirkeci, Beşiktaş, Kadıköy ve Bostancı İskeleleri’nden bir tekne sabah üyelerimizi alacak ve Heybeliada’ya ulaştıracak. Gitmişken adadaki sokak hayvanlarını da besleyeceğiz. 150’nin üzerinde kedi ve köpeksever olacağını düşünüyoruz. Katılmak isteyenler, pikniğin ayrıntılarını ve köpekleriyle birlikte katılacaklarsa nelere dikkat etmeleri gerektiğini havhav.com ya da kedigen.com’dan öğrenebilirler. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...