Ev Yapımı Portakallı Pasta
Deniz'in 3. doğum günü kutlamalarının en çok konuşulan yanı bu pasta oldu. Çeşitli denemelerden sonra tutturduğumuz pastanın yapımı çok kolay, lezzetli ve en güzeli de yağsız olması.
3 Yaşın Vazgeçilmez 6 Kitabı
İşte size Deniz'in elinden düşürmediği kitaplarının listesi...
Yuva Günlüğü
10. günün sonunda -ağlamadan- yuvaya giden Deniz'in gün gün alışma süreci...
Küçük Bünyelere Küçük İşler
Küçük çocuklar, örnek aldıkları "büyükler"in dünyasına katılmaya can atıyorlar. Onlara yaşlarına ve boyutlarına uygun 1-2 küçük iş verdiğinizde dünyaları büyüyor, kendilerini "biz"den görüyorlar. İşte, size 3 yaşa uygun iş listesi:
30 Temmuz 2005 Cumartesi
23 Nisan 2005 Cumartesi
Kedigen.com ve Havhav.com Hayvanseverleri Buluşturan İki Kardeş Site
![]() |
Hürriyet Gazetesi - 23/04/2005 |
kedigen.com ve havhav.com, hayvanseverler için birer referans site; aynı zamanda aktif birer platform.
15 binin üzerinde üyesi olan bu iki kardeş site sayesinde birçok kişi kedi-köpek sahibi oluyor, sayısız sahipsiz kedi ve köpek de sahiplendiriliyor. Sokak hayvanlarının tedavisi ve barınaklara yardım için düzenledikleri etkinliklerle de adını duyuran siteleri, editörleri Elif Soyer ve Esrin Keşci anlattı.
Kedigen.com ve havhav.com iki kardeş site. Nasıl kuruldular?
Elif Soyer: Kedigen.com, 2000 yılında kendi kedilerim için yapmaya başladığım bir site olarak doğdu. Kedilerimin hikayelerini, bakımla ilgili birkaç bilgiyi yazarken, veteriner hekimimden yardım istedim. Kısa zamanda çevremdeki kediseverler bana resim ve hikayelerini göndermeye başladılar ve kedigen büyüdü. Kısırlaştırma, barınaklar, dernekler, sokak hayvanlarının sorunlarından haberdar olmaya başladıkça sitenin amacı da şekillenmeye başladı ve bir proje olarak ele aldık.
Esrin Keşci: Kedigen bir sürprizdi ama havhav.com planlı projeli başladı hayata. Kedigen’in köpek sahibi üyeleri sürekli yazarak ‘Lütfen köpekleri unutmayın’ dediler. Kedigen güzel ve başarılı ki, bunu bizden istiyorlar dedik. Havhav’ı talep etmeleri bize ödül gibi geldi. Uzun bir hazırlık aşamasından sonra yayına geçtik.
Hangi konuları ele alıyorsunuz?
E.K: Kedi ve köpeklerle ilgili her konuyu ele alıyoruz. Komik veya hüzünlü hikayeler, hayvan sahiplerinin başından geçen olaylar, yardıma muhtaç hayvanlarla ilgili sahiplendirmeler, duyurular, yeni çıkan kitaplar, sağlık ve beslenme konuları, barınaklarda yaşananlar...
Sitelere üye olmanın ne gibi avantajları var?
E:S: Kedigen’deki aktif üye sayımız 17 bin, havhav.com’da ise 15 binin üzerinde. Kedigen’de dört yıldır, 30 kadar klinikle birlikte ‘Ücretsiz Sokak Kedileri Kısırlaştırma Kampanyası’ düzenliyoruz. Üyelerimiz bu kampanya sayesinde mahallelerindeki sahipsiz kedileri kedigen.com’a başvurarak ücretsiz olarak kısırlaştırabiliyor. Forumlara katılım ve site içinde yorum yapmak için de üye olmanız gerekiyor. Ayrıca üyelerimiz için dönem dönem promosyonlarımız ve ödüllü yarışmalarımız oluyor.
Barınaklara köprü projeniz nedir?
E.K: Kedigen.com ve havhav.com sadece evde yaşama şansına sahip hayvanlar için değil, sokak hayvanları için de çalışmalar yapıyor. Sahipsiz hayvanlara yardım etmek isteyenler çoğunlukla nereye başvuracaklarını, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu nedenle sitelerimizde yürüttüğümüz ‘Barınaklara Köprü’ projemiz ile dernek ve barınakların ihtiyaçlarını, çalışmalarını duyurmaya çalışıyoruz. Şu anda Türkiye çapında 11 barınak bu projeye dahil. Diğer barınakların da aramıza katılmasını bekliyoruz.
İki sitenin ortak birçok etkinliği de oluyor. Bu etkinlikler ne amaçlı yapılıyor?
E.S: Etkinliklerimiz, buluşmalarımız daha çok yardım amaçlı. Üyelerimizle kaynaşma, tanışma buluşmaları dışında, barınak ve adalardaki (Büyükada, Heybeli, Kınalı, Burgaz) kedi ve köpekler için yaptığımız ziyaretlerde bir araya geliyoruz. İki yıldır, özellikle kış aylarında iki haftada bir adalardaki sahipsiz hayvanları beslemeye gidiyoruz. Herkes elinden geldiği kadar mama alıyor ve dört adaya dağılarak kedi ve köpekleri doyuruyoruz. Hasta olanları tedavi ettirip sahiplendirmeye çalışıyoruz. Üyelerimizin katılımıyla yaptığımız tüm aktiviteleri sitelerde duyuruyoruz. Bu aktivitelere katılmak için üye olmak gerekmiyor. İçinde hayvan sevgisi barındıran herkes bize katılabilir. Ayça BARUT
BU PAZAR PİKNİK VAR24 Nisan Pazar günü (yarın) Heybeliada’da bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Herkesin köpeği, eşi, dostuyla katılabileceği bir piknik bu. Sirkeci, Beşiktaş, Kadıköy ve Bostancı İskeleleri’nden bir tekne sabah üyelerimizi alacak ve Heybeliada’ya ulaştıracak. Gitmişken adadaki sokak hayvanlarını da besleyeceğiz. 150’nin üzerinde kedi ve köpeksever olacağını düşünüyoruz. Katılmak isteyenler, pikniğin ayrıntılarını ve köpekleriyle birlikte katılacaklarsa nelere dikkat etmeleri gerektiğini havhav.com ya da kedigen.com’dan öğrenebilirler.
5 Şubat 2005 Cumartesi
Sokak Kedilerinin 16 bin Bakıcısı Var
![]() |
Sabah Gazetesi - 05 Şubat 2005 |
Kediseverlerin sanal ortamdaki buluşma adresi kedigen. com, sokak hayvanları sorununa da çözümler üreten aktif bir platforma dönüştü.


BARINAKLARA KÖPRÜ Hayvanlara yardım etmek isteyen ama nereye başvuracaklarını, ne yapacaklarını bilemeyenlere de rehberlik yapılan kedigen.com'daki kampanyalardan biri de 3 yıldır yürütülen "Barınaklara Köprü" projesi. Dernek ve barınakların ihtiyaçlarını, çalışmalarını buradan öğrenmek mümkün. Elif Soyer, 8 yaşında Kekik ve 4 yaşında Minnoş adlı iki kedisiyle birlikte yaşadığını söylerken kedilere olan sevgisini, "Ben iki ayaklı bir kedi olduğumu düşünüyorum. Kedilerle yaşaya yaşaya siz onlara benzemeye başlıyorsunuz, onlar da size..." diyerek dile getiriyor: "Kedinin bağımsız duruşundan etkilenmeyen yoktur sanırım. Kedi, kötü gün dostudur. Kimseye bağlı olmadan, başına buyruk, kendine göre hareket eder ama öte yandan en ufak bir keyifsizliğinizde hemen yanınıza sokulur, ilgi gösterir. Nankörlüğü konusunda ısrar edenlere ise çevrelerine daha dikkatli bakmalarını önereceğim. Nankörlük, insana ait bir sıfattır. Kediyle birlikte yaşamamış insanların kullandığı, kedilere ait olmayan bir sıfat..."
Neslihan Tunç
24 Aralık 2004 Cuma
Bir Akdeniz Kedisinin Hatıraları
Şükran Yiğit’in Bir Akdeniz Kedisinin Hatıraları’nı elime aldığımda yaptığım gayri ihtiyari hareket, hızlıca sayfaları çevirmek oldu. Diğer kedi kitaplarından farklı olarak bu kitabın neredeyse 2 sayfasından birinde renkli basılmış, harika kedilerinin fotoğraflarını gördüm. Fotoğraflarla birlikte yazıları takip edince kitabı bir solukta okumuş oldum.
Kaş’ın delikanlı kedisi Doli’nin 1994-1995 yıllarında tuttuğu hatıra defteri bu. Bu hatıra defterinde arkadaşlık, aşk, dostluk, merak, seçimler, ölüm, hüzün ve yalnızlık var.
Adı her ne kadar bir dişiyi çağrıştırsa da Doli, mahallenin meraklı ama ağırbaşlı, dedektif ruhlu, yeri gelince mesafeli, işine geldi mi kendini sevdiren, saygı gören yakışıklı, gri delikanlısı. Yani küçük çapta bir efsane.
Alışık oldukları hayat devam ederken, yani gündüzleri Anıl’ın kafesinde, akşamları evin büyük terasında toplanıp yıldızlara bakarak sohbet ederken, felsefe yaparken, kapı önlerine ve köşe başlarına konan kuru mamaların kaybolmaya başladığını fark ederler. Dedektif damarı kabaran Doli, harekete geçer ve aşağı mahalle ile yukarı mahalle arasında turlamaya ve ipucu olabilecek deliller aramaya başlar. Kasabanın erkek kedileri dükkanların önüne, oraya buraya mıntıka ayarı vermekte birbirleriyle yarışırken İstanbul’dan gelen Safiye Hanım’ın kedisi Tosun, minderinden kalkmaz, tabiri caizse bu ‘çoluk çocuk’ğu uzaktan izler. Bu ağırbaşlı kedinin sanki birşeyler sakladığından şüphelenir Doli ve ona yakınlaşmaya başlar. Bu arada karşı taraftaki adayı merak eden Paçavra, bir yolunu bulup gizlice bir sepetin içinde yolcu motoruna biner ve Meis Adası’na geçer. Büyümüş olarak Kaş’a döner. Bu arada Doli aşık olmuştur.
Hikaye burada bitmiyor tabi, hatta yeni başlıyor.
Kitabı alınca öce bir güzel, fotoğraflara bakın; tanıdık kediler göreceğinizden eminim. Sonra Doli’nin dünyasına girin. Hayrettin Amca’yla, Gizem’le, Adsız’la, Viyan’la, Dursun’la, Paçavra’yla ve diğerleriyle tanışın.
Bir Akdeniz Kedisinin Hatıraları, okuması eğlenceli, kıpır kıpır Akdeniz havasında, yakından tanıdığımız kedileri anlatıyor. Hem de bir kedinin dilinden...
Kaş’ın delikanlı kedisi Doli’nin 1994-1995 yıllarında tuttuğu hatıra defteri bu. Bu hatıra defterinde arkadaşlık, aşk, dostluk, merak, seçimler, ölüm, hüzün ve yalnızlık var.
Adı her ne kadar bir dişiyi çağrıştırsa da Doli, mahallenin meraklı ama ağırbaşlı, dedektif ruhlu, yeri gelince mesafeli, işine geldi mi kendini sevdiren, saygı gören yakışıklı, gri delikanlısı. Yani küçük çapta bir efsane.
Alışık oldukları hayat devam ederken, yani gündüzleri Anıl’ın kafesinde, akşamları evin büyük terasında toplanıp yıldızlara bakarak sohbet ederken, felsefe yaparken, kapı önlerine ve köşe başlarına konan kuru mamaların kaybolmaya başladığını fark ederler. Dedektif damarı kabaran Doli, harekete geçer ve aşağı mahalle ile yukarı mahalle arasında turlamaya ve ipucu olabilecek deliller aramaya başlar. Kasabanın erkek kedileri dükkanların önüne, oraya buraya mıntıka ayarı vermekte birbirleriyle yarışırken İstanbul’dan gelen Safiye Hanım’ın kedisi Tosun, minderinden kalkmaz, tabiri caizse bu ‘çoluk çocuk’ğu uzaktan izler. Bu ağırbaşlı kedinin sanki birşeyler sakladığından şüphelenir Doli ve ona yakınlaşmaya başlar. Bu arada karşı taraftaki adayı merak eden Paçavra, bir yolunu bulup gizlice bir sepetin içinde yolcu motoruna biner ve Meis Adası’na geçer. Büyümüş olarak Kaş’a döner. Bu arada Doli aşık olmuştur.
Hikaye burada bitmiyor tabi, hatta yeni başlıyor.
Kitabı alınca öce bir güzel, fotoğraflara bakın; tanıdık kediler göreceğinizden eminim. Sonra Doli’nin dünyasına girin. Hayrettin Amca’yla, Gizem’le, Adsız’la, Viyan’la, Dursun’la, Paçavra’yla ve diğerleriyle tanışın.
Bir Akdeniz Kedisinin Hatıraları, okuması eğlenceli, kıpır kıpır Akdeniz havasında, yakından tanıdığımız kedileri anlatıyor. Hem de bir kedinin dilinden...
9 Eylül 2004 Perşembe
Kedigen.com, Üyeleriyle Birlikte Yedikule Hayvan Barınağı'nda
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)