Reklam

Ev Yapımı Portakallı Pasta

Deniz'in 3. doğum günü kutlamalarının en çok konuşulan yanı bu pasta oldu. Çeşitli denemelerden sonra tutturduğumuz pastanın yapımı çok kolay, lezzetli ve en güzeli de yağsız olması.

3 Yaşın Vazgeçilmez 6 Kitabı

İşte size Deniz'in elinden düşürmediği kitaplarının listesi...

Yuva Günlüğü

10. günün sonunda -ağlamadan- yuvaya giden Deniz'in gün gün alışma süreci...

Küçük Bünyelere Küçük İşler

Küçük çocuklar, örnek aldıkları "büyükler"in dünyasına katılmaya can atıyorlar. Onlara yaşlarına ve boyutlarına uygun 1-2 küçük iş verdiğinizde dünyaları büyüyor, kendilerini "biz"den görüyorlar. İşte, size 3 yaşa uygun iş listesi:

doğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
doğum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Kasım 2012 Pazartesi

Deniz Doğuyor


Sabah çantamı yeniden kontrol edip sükunet içinde Kadıköy Şifa Hastanesi'ne gittik. Kolay değil 10:30'da Deniz'le randevum var... 

Deniz'in gelişi haftalardır, hatta aylardır ve belki yıllardır (!) öyle heyecanla bekleniyor ki, dünyaya geleceği 12 Kasım 2012 sabahı sanki bütün heyecanım çekilmiş gibiydi. Normal doğum diye tuttururken son haftada kordon dolandığı için sezaryene dönmüştük; her şey planlıydı yani, saat kaçta ve nasıl olacağı... 

Aile süsleme ekibi sabah 7'de hastaneye, ellerinde malzemeleri ve özel olarak hazırlanmış Deniz kurabiyeleri ve çikolatalarıyla bizden önce gittiler ve hazırlıklara başladılar. Biz hastaneye vardığımızda karnımda minik kelebekler uçuşmaya başladı. Kapısı mavi tüllerle süslü odanın önünde ailemin gözleri dolu gülümseyişlerini görünce bekleyişin sonuna geldiğimi, 1 saat içinde hayatımın tamamen değişeceğini bir kez daha hatırladım. Artık hiç bir şey benim kontrolümde değildi. Zaten o andan itibaren gözlerim hep suluydu. 

10'da doktorum, bu yolculuktaki kaptanım Op. Dr. Sühendan Türkmen geldi, konuşup beni rahatlattı. 10:30'da ameliyathaneye alındım. Epidural sezaryen için hazırlıklar başladı. Aydın da yanıma geldi, elimi tuttu. Ha çıktı, ha çıkacak derken ciyak ciyak bir "ııınnnnnnghaaaaa" sesi duyduk. Sonrasını baygın olmamama rağmen yarım yamalak hatırlıyorum. 3 kilo, 49 cm boyutundaki buruşuk, pespembe suratlı minik bir şeyi göğsüme koydular. Ben şaşkın, o benden de şaşkın... Sonra rutin tetkikler için hemşireler minnoşu aldılar ve ben dikilmeye başlandım. 



O an hissettiğim şuydu: burada yatan ben miyim ve bu içimden çıkan benim canlım mı? Bir anda müthiş bir bebek aşkı hissetmediğimi söylemeliyim. Bu sevgiyi zamanla hissetmeye başladım. 
Odaya gelir gelmez hususi fotoğrafçım Ali Özatalay deklanşöre basmaya başladı. Hemşire Deniz'i getirdi ve Sühendan Teyze nasıl emzirmem gerektiğini gösterdi. Sayısız kediyi tuttum, Deniz'i bir düzgün tutamadım, elimden kayıp düşecek ya da fazla bastırsam incinecekmiş gibi geldi.
Hastanede 2 gece kaldım. Bu arada ertesi gün Deniz sünnet oldu, aradan onu da çıkarmış olduk. Şifa'nın hemşireleri banyo yaptırmayı, alt değiştirmeyi ve çeşitli emzirme tekniklerini gösterdiler. Onlar yapınca şipşak kolaymış gibi geliyor. Alt değiştirmenin ne zorluğu olabilir ki diyorsun. Kazın ayağı öyle değilmiş, eve geldiğimiz ilk gün bir alt değiştirmem 10 dakikama ve 3 beze mal oldu... 
3. günde eve çıktık. 7 kat dikilmiş karın kaslarım öyle acıyordu ki, oturup kalkmak, hapşırmak, öksürmek, hatta gülmek bile işkence olmuştu. 

Eve çıktıktan sonraki 30-40 gün hayatımın en zor dönemi oldu herhalde. Değişen hormonlar ve tümüyle kontrolden çıkmış ev düzeni, fiziksel ağrı, uykusuzluk, tıkanan göğüsler, her ağladığında sanki fizik problemiymiş gibi kafamda "şimdi neden ağlıyor ki" sorusu, "bundan sonra hayatım böyle mi geçecek" endişesi... Sihirli 40. günden sonra hayat ve bünye normale dönmeye başladı...  
Bu arada daha önce de Kadın Doğum Bölümü'nde 6 gün kalmış biri olarak Şifa'nın hemşirelerine ayrıca teşekkür etmek isterim.


7 Haziran 2010 Pazartesi

Hüsranla sonuçlanan ilk hamilelik

2010 yılında yaşadığım ilk hamilelik deneyimim,12. haftada yapılan rutin test sonucunda hüsranla sonuçlandı. Doktorum uzun bir incelemeden sonra ne olur ne olmaz, 2. bir göz baksın diye hemen ertesi güne Kadıköy Şifa Prenataloji Bölümü'ne gönderdi. Dr. Tanju Bey de inceleyip "folik asit almadınız mı siz" diye sorunca boktan bir şey olduğunu anladım. 

Uzun zamandır beslenmesine dikkat eden, sebze ve yeşilliği öğünlerinden eksik etmeyen ve hamile kalabilirim fikriyle yaklaşık 1 yıldır folik asit içen biri olarak zınk! diye kaldım. O anda ultrasonda neye baktığımı anlamadan durdum. Eksik olan birşeye bakıyormuşuz meğer. Kafatası! Beyin oluşmuş ama onu koruyacak kabuk oluşmamış. Bu bir nöral tüp defekti. Spor yapan, sağlıklı beslenen, folik asit alan, ailede genetik rahatsızlığı bulunmayan ve dumana maruz kalmayan biri için sık karşılaşılan bir tablo değil dedi doktor. 

Bu bebeğin yaşama şansı yok. 
Hatta bir an önce alınması iyi olur, doğma şansı zaten yok. 

Kendi doktorumu arayıp bilgi verdi. 2 doktor da Çapa'da başında Atıl hoca'nın bulunduğu Prenataloji heyetinin de görmesini istediklerini söylediler ve apar topar bir randevu alındı. Bu randevular öyle kolay alınacak cinsten değil, insanlar doğru doktora ulaşıp aylar öncesinden  yer almaya çalışıyorlar. Beni hemen 4 gün sonraya, çarşambaya aldılar.

haberi öğrendiğimde ilk tepkim ağlamak oldu. hüngür hüngür. 12 haftalık bir pıtıya bu kadar bağlanfdığımın farkında değildim. Saatlerce ağladıktan sonra migrenim sayesinde durmak zorunda kaldım. O akşam kardeşimin eşinin ailesiyle büyük ve eğlenceli bir yemeğe sözümü vardı. Eve gelince annemleri aradım, sesimden anladı ve hemen atlayıp bize geldiler. Ardından kardeşim ve eşi. 

Aile heyeti bizi teselli etmek için toplandı. Herkesin söylediği tek şey; şanslıymışsınız ki erkenden fark edildi, ya doğduktan sonra ortaya çıkan bir sorun olsaydı... 

Mantık bunu söylüyor tabi. Akşama doğru toparlanmıştık ve yemeğe gittik. Matem havası kısa sürdü ve işi gırgıra vurduğumuzda başka bir boyuta geçmiştik bile. 

Çarşamba günü nasılsa tüm dehşetiyle bu konuyla yüzleşmek zorunda kalacağım.


NOT: yazıyı bir görselle destekleyeyim dedim ama anensefali fotografları birer "yaratık" fotografları gibi, cesaret edemedim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...