Reklam

Ev Yapımı Portakallı Pasta

Deniz'in 3. doğum günü kutlamalarının en çok konuşulan yanı bu pasta oldu. Çeşitli denemelerden sonra tutturduğumuz pastanın yapımı çok kolay, lezzetli ve en güzeli de yağsız olması.

3 Yaşın Vazgeçilmez 6 Kitabı

İşte size Deniz'in elinden düşürmediği kitaplarının listesi...

Yuva Günlüğü

10. günün sonunda -ağlamadan- yuvaya giden Deniz'in gün gün alışma süreci...

Küçük Bünyelere Küçük İşler

Küçük çocuklar, örnek aldıkları "büyükler"in dünyasına katılmaya can atıyorlar. Onlara yaşlarına ve boyutlarına uygun 1-2 küçük iş verdiğinizde dünyaları büyüyor, kendilerini "biz"den görüyorlar. İşte, size 3 yaşa uygun iş listesi:

9 Haziran 2010 Çarşamba

Prenataloji Heyeti ve Doğum

Çarşamba günü sabahtan ailece Çapa'ya gittik. Kalabalık kuyruğu yararak, -torpilli olduğumdan- saat 9:30'da heyetin karşısına çıktım. Hemen ultrasona aldılar. Başlarında Atıl Hoca, 8-10 doktor 5-6 dakika boyunca ultrasonda karnıma baktılar, tıbbı terimlerle konuşup bana özetlediler. Bayağı uygulamalı bir ders oldu onlar için. Özet; anensefali, hemen alınması lazım, şansı sıfır. 

Raporlarımı aldım ve doktorum zaten Kadıköy Şifa Hastanesi'nde cuma sabahına bana yer almıştı. İşe gittim, hayat devam etti. 

Cuma sabahı çok erkenden içmem için bir ilaç yazmıştı, biraz kanama olabilir, korkma dedi. 9'da yine ailece Şifa'daydık. 4. katta minik, geçici bir oda tahsis etmişler. Bu birkaç saatlik bir presedür; ilaç etkisini gösterecek, biraz suni sancı verip vücudu kandıracaklar ve normal doğum yapacağım 12 haftalık fetüse. Akşama kalmaz eve gidersin, hafta sonu dinlen, sonra aynen devam...

O yüzden bir gecelik, bir terlik geldik. Ancak çıkışımız öyle kolay olmadı...

İlaç ve ardından bekleyiş sonra bir daha, sonra yeniden, sonra bir daha derken akşam oldu. Sonra derken sabah oldu, sonra 2. gün, 4. gün ve nihayet -rekor-. 6.günde doğum başladı. Topu topu yarım saatlik bir olay. bu 6 günün her anında ilaçlı değildim, ortada 2 gün dinlenme verdi doktorum. Sonra ara ara suni sancıyla gıdıkladı beni. Tabi ki her premature doğum günler sürecek değil, hatta ben çevremde ilk kez kendimde duydum böylesini, göz korkutacak kadar acılı da olmuyor. Hissi hoş değil ama kesinlikle. 

Bu süreci yine doktor olan halamın lafı özetledi: Ham meyveyi dalından koparmak zordur.

7 Haziran 2010 Pazartesi

Hüsranla sonuçlanan ilk hamilelik

2010 yılında yaşadığım ilk hamilelik deneyimim,12. haftada yapılan rutin test sonucunda hüsranla sonuçlandı. Doktorum uzun bir incelemeden sonra ne olur ne olmaz, 2. bir göz baksın diye hemen ertesi güne Kadıköy Şifa Prenataloji Bölümü'ne gönderdi. Dr. Tanju Bey de inceleyip "folik asit almadınız mı siz" diye sorunca boktan bir şey olduğunu anladım. 

Uzun zamandır beslenmesine dikkat eden, sebze ve yeşilliği öğünlerinden eksik etmeyen ve hamile kalabilirim fikriyle yaklaşık 1 yıldır folik asit içen biri olarak zınk! diye kaldım. O anda ultrasonda neye baktığımı anlamadan durdum. Eksik olan birşeye bakıyormuşuz meğer. Kafatası! Beyin oluşmuş ama onu koruyacak kabuk oluşmamış. Bu bir nöral tüp defekti. Spor yapan, sağlıklı beslenen, folik asit alan, ailede genetik rahatsızlığı bulunmayan ve dumana maruz kalmayan biri için sık karşılaşılan bir tablo değil dedi doktor. 

Bu bebeğin yaşama şansı yok. 
Hatta bir an önce alınması iyi olur, doğma şansı zaten yok. 

Kendi doktorumu arayıp bilgi verdi. 2 doktor da Çapa'da başında Atıl hoca'nın bulunduğu Prenataloji heyetinin de görmesini istediklerini söylediler ve apar topar bir randevu alındı. Bu randevular öyle kolay alınacak cinsten değil, insanlar doğru doktora ulaşıp aylar öncesinden  yer almaya çalışıyorlar. Beni hemen 4 gün sonraya, çarşambaya aldılar.

haberi öğrendiğimde ilk tepkim ağlamak oldu. hüngür hüngür. 12 haftalık bir pıtıya bu kadar bağlanfdığımın farkında değildim. Saatlerce ağladıktan sonra migrenim sayesinde durmak zorunda kaldım. O akşam kardeşimin eşinin ailesiyle büyük ve eğlenceli bir yemeğe sözümü vardı. Eve gelince annemleri aradım, sesimden anladı ve hemen atlayıp bize geldiler. Ardından kardeşim ve eşi. 

Aile heyeti bizi teselli etmek için toplandı. Herkesin söylediği tek şey; şanslıymışsınız ki erkenden fark edildi, ya doğduktan sonra ortaya çıkan bir sorun olsaydı... 

Mantık bunu söylüyor tabi. Akşama doğru toparlanmıştık ve yemeğe gittik. Matem havası kısa sürdü ve işi gırgıra vurduğumuzda başka bir boyuta geçmiştik bile. 

Çarşamba günü nasılsa tüm dehşetiyle bu konuyla yüzleşmek zorunda kalacağım.


NOT: yazıyı bir görselle destekleyeyim dedim ama anensefali fotografları birer "yaratık" fotografları gibi, cesaret edemedim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...